Tarih, bugün içinde yaşadığımız medeniyetin ve kültürün şekillenmesidir. Tarihten aldığımız birçok ders, daha iyi bir ulus olmamıza yardımcı olabilir. Geçmiş olayları bilmek için güvenilir kanıtlar olarak tarihsel kaynaklara ihtiyaç vardır.
Tarihsel kaynaklar birçok biçim alır. Biçime dayanarak, bunu yazılı kaynaklar, sözlü kaynaklar ve maddi kaynaklar olarak üçe ayırabiliriz.
Yazılı Kaynaklar
bu, geçmişte meydana gelen olayların yazılı kalıntıları ve kayıtlarından elde edilen bir kaynaktır. Yazılı kaynaklar sadece kağıt üzerine değil, aynı zamanda taş üzerine de yazılır.
Bu kaynağa bir örnek yazıttır. Yazıtlar sayesinde, Doğu Kalimantan'daki Kutai Krallığı ve Batı Java'daki Tarumanegara Krallığı gibi eski zamanlarda Dünya'da var olan birçok krallığın olduğunu biliyoruz.
(Ayrıca şunu okuyun: Tarihi kaynakların doğalarına ve biçimlerine göre ayrılması)
Taş dışında birçok yazılı kaynak da kağıt medya kullanır. Kağıda yazılan tarihsel veriler veya kaynaklar artık Dünya Cumhuriyeti Ulusal Arşivleri (ANRI) tarafından tutulmaktadır. ANRI tarafından tutulan kaynaklara örnek olarak hükümet belgeleri, toplantı tutanakları, mektuplar, gazete makaleleri verilebilir.
Sözlü kaynaklar
Bu, tarihsel olayların faillerinin ve görgü tanıklarının doğrudan ifadelerinden elde edilen sözlü kaynaklar biçimindedir. Bu kaynağa ulaşmak oldukça zordur çünkü fail veya görgü tanığı sadece hayattayken sözlü bilgi verebilir.
Örneğin, Endonezya Bağımsızlık Bildirgesi'nin ayrıntılarını öğrenmek için, yalnızca olaya ilk elden şahit olan kişilerden sözlü kaynak alabiliyoruz.
Kaynak Nesne
Nesnelerin kaynağı, kültürel nesnelerin kalıntılarından elde edilir. Bu aynı zamanda kurumsal bir kaynak olarak da bilinir. Bu kaynağın örnekleri tapınaklar ve çömleklerdir.
Sadece nesnenin kaynağı geçmişte ne olduğunu açıkça açıklamıyor. Tarihçilerin nesnelerin kaynağını araştırması, incelemesi, analiz etmesi ve yorumlaması gerekir.