Işık, günlük yaşamda kullanabileceğimiz özelliklere sahip elektromanyetik bir dalgadır. Işığın özelliklerinden bazıları düz yayılabilmesi, yansıtılabilmesi, kırılabilmesi, net nesnelere nüfuz edebilmesi ve ayrıştırılabilmesidir. Son özellik, o zaman dağılım dediğimiz şeydir. Öyleyse, ışık dağılımı nedir?
Günlük hayatta bazılarımız gökkuşağı görmüş olabilir. Gökkuşağının oluşumu, ışığın dağılması veya ayrışmasının bir örneğidir. Bu, çeşitli renk varyasyonları üreten güneş ışığının maruz kaldığı buluttaki su damlacıklarının ayrışması nedeniyle meydana gelir.
Gökkuşağının oluşumu sürecinde, polikromatik ışınlar olan beyaz ışık tek renkli ışıklara (me, ji, ku, hi, bi, ni, u) bölünür. Beyaz ışık prizmadan geçtiğinde, kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Çivit Mavisi, Mor gibi renk bileşenlerine ayrılacaktır.
(Ayrıca şunu okuyun: Işıkla Etkileşimlerine Göre Nesne Türleri)
Bir prizma veya kafes, ışığı spektral renklerine ayırma yeteneğine sahiptir. Bir malzemenin ışık indeksi, ışığın hangi dalga boylarının bileşen bileşenlerine bölünebileceğini belirler. Çünkü ultraviyole ışık kristallerin prizmasıdır, çünkü beyaz ışık camın prizmasıdır, çünkü kızılötesi ışık kaya tuzunun prizmasıdır.
Bu dağılma olayı, her ışık renginin kırılma indisindeki farklılıklar nedeniyle meydana gelir. Kırmızı ışık en küçük sapmaya sahipken, mor en büyük sapmaya sahiptir.