Günlük yaşamda baskının uygulanmasından bahsetmek, elbette, bunun insanlara uygulanmasından ayrılamaz. Bilindiği gibi canlılarda insanlarda tansiyon, bitkilerde su taşınması ve gövdedeki kılcal güç gibi basınçların varlığını kabul ediyoruz.
Bu tartışmada, gövdenin kılcal gücü hakkında daha fazla bilgi sahibi olacağız, bu nedir?
İnsanlardan farklı olarak bitkiler, vücudun her yerine kan gönderen bir kalp gibi bir pompalama sistemine sahip değildir. O halde bitkiler, köklerinden bitkinin yüksek kısımlarına su nasıl gönderirler?
Temel olarak bitkilerde su taşınması, gövdenin kılcal gücü nedeniyle gerçekleşebilir. Kılcal çubuğun kendisi, pipet şeklindeki ancak çapı çok küçük olan kılcal borunun bir özelliğidir. Bunun ayrıca kılcal boru veya tüpte yükselen ve düşen sıvının bir belirtisi olduğu da söylenebilir.
(Ayrıca şunu okuyun: Osmoz Basıncı nedir?)
Kılcal borunun bir ucu su kabına sokulursa kılcal borudaki su seviyesi kaptaki su seviyesinden daha yüksek olacaktır. Bitkilerde olduğu gibi gövdedeki su, yerdeki sudan daha yüksek olacaktır.
Kapiler güç, kohezyon kuvveti ve yapışma kuvvetinden etkilenir. Kohezyon kuvveti, sıvıdaki moleküller arasındaki çekici kuvvettir, yapışma kuvveti ise sıvının kabı olan aynı tipte olmayan moleküller ve moleküller arasındaki çekici kuvvettir.
Yapışma, suyun cam yüzeyle kohezyonundan daha büyükse, su cam yüzeyle güçlü bir şekilde etkileşime girecek ve böylece su camı ıslatacak ve ayrıca sıvının üst yüzeyi eğimli (içbükey) olacaktır. Bu durum, sıvının yerçekimi ile yukarı yönlü kuvvetin denge sınırına ulaşılana kadar sıvının yukarı yönde yüzey gerilimi ile yukarı doğru yükselmesine neden olabilir.
Yapışma nedeniyle kılcal borularda su yükselirken, kohezyon nedeniyle civa kılcal borulara düşer.
Bitkilerdeki taşıma sürecinde olan budur. Bitkilerin gövde ve köklerinde bulunan ksilem damarları kılcal tüpler olarak kabul edilir. Su, ahşap kap duvarları ile su molekülleri arasındaki yapışma kuvveti sonucunda ahşap kaplar (ksilem) içinden yükselecektir.