Emek ve Emek Farkı

Yıldan yıla artmaya devam eden dünya nüfus artışı, iyiyi ve kötüyü getiriyor. Bir yandan, Dünya, kalkınmayı hızlandırmak için ana sermaye olarak kullanılabilmesi için muazzam insan kaynaklarına sahiptir. Öte yandan, bu hızlı büyüme, yeterli sayıda işin mevcudiyeti ile eşleşmedi ve bu da çeşitli sorunlara yol açtı.

Aslında, her vatandaşın kendi mesleğini seçme ve yürütme hakkı vardır. Ekonomik açıdan, emek ve işgücü olmak üzere 2 terimi tanıyacağız. O halde iki terim arasındaki fark nedir?

Kelimenin tam anlamıyla emek, ekonomik kalkınmanın başarısında ana faktör olan insan kaynağı olarak tanımlanabilir. Anayasal olarak, insan gücü ile ilgili 2003 tarihli 13 sayılı Kanunun 1. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen emeğin tanımı, emeğin hem kendi ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve / veya hizmet üretmek için iş yapabilen herkes olduğunu hem de Halka açık.

(Ayrıca şunu okuyun: İş Başvuru Mektubu Yapmak, Nasıl?)

Bu arada, işgücü 565 sayılı Kanuna dayanmaktadır. 1999 Madde 2 paragraf 2'nin 20'si, halihazırda çalışmakta olan veya halihazırda bir işi olan, ancak çalışmamaya karar veren veya geçici olarak işsiz olan 15 yaş ve üzerindeki kişiler veya sakinlerdir.

Merkezi İstatistik Kurumu'na (BPS) göre Şubat 2019'da çalışma çağındaki nüfus 196,46 milyon, işgücü 136,18 milyon oldu. Çalışanların sayısı 129,36 milyon, işsizlerin sayısı ise 6,81 milyon oldu.

Nüfusun işgücü kategorisine girmeyen üç kategorisi vardır: öğrenciler, ev kadınları ve ayrıca engelliler. Nüfusun işgücü olduğu söylenebilecek 4 koşulu vardır:

  • 15 yaşından büyük ve 64 yaşından küçükler
  • Hazır, istekli ve çalışabilir
  • Öğrenci değil
  • Ev hanımları ve gönüllü işsizler değil.